Dünya’yı adaletsiz hale getirenler..

Dünya, sonsuz güzelliklerle dolu bir cennet gibi yaratıldı. Bu eşsiz topraklarda, her birimizin yaşam hakkına ve refahına eşit erişimi olmalıydı. Ancak, insan eliyle yaratılan adaletsizlikler, eşitsizlikler ve fakirlikler dünyamızı gölgelemiş, masumları haksız yere cezalandırmıştır.

Bir zamanlar, bu dünya masumiyetin, adaletin ve eşitliğin simgesiydi. Rengarenk çiçekler açan bu topraklarda, insanlar kardeşçe yaşar, doğanın cömert armağanlarından paylarına düşeni alırlardı. Fakat zamanla, insanın kendi yaratığı bir lanet bu güzel dünyayı sarıverdi: adaletsizlik.

İnsanlık, kendi eliyle bu cenneti adil olmayan bir şekilde parçalara böldü. Güçlüler daha fazlasını istedi, zenginler daha fazla servet biriktirdi ve fakirler ise açlıkla mücadele etmek zorunda kaldı. Bir zamanlar barış içinde akan nehirler, şimdi kir ve çöp ile dolu. Ormanlar yok edildi, hayvanlar nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıya. Ve tüm bunların sorumlusu, bu dünyayı adaletsiz hale getiren, fakirleştiren kişileriz aslında.

Adaletli bir dünya hayaliyle başladık, ama bencillik, aç gözlülük ve doyumsuzluk bizi bu karanlık yola sürükledi. İnsanlar artık komşularına sırtlarını döndü, açlığı, yoksulluğu görmemek için gözlerini kapattı. Adalet duygusu yok oldu ve yerini kâr hırsı aldı. Şimdi dünya, fakirlerin gözyaşlarıyla sulanıyor.

Ancak umutsuzluğa kapılmak yerine, belki de bu laneti sona erdirebiliriz. Belki de insanlık, yeniden adaletin ve eşitliğin peşine düşebilir. Belki de el birliğiyle doğayı yeniden canlandırabilir, aç insanların sofralarını doldurabiliriz. Bu dünya, herkesin eşit haklara sahip olduğu bir dünya olabilir.

Belki de bu cenneti yeniden inşa etmek için insanlığın içindeki iyiliği, adaleti ve sevgiyi bulabiliriz. Belki de fakirlik ve adaletsizlikle savaşmak için bir araya gelebiliriz. Belki de bir gün, bu dünyayı adaletle doldurabilir ve onu yeniden cennet yapabiliriz.

Umutsuzluğun pençesine kapılmadan, insanlığın içindeki bu potansiyele inanmalıyız. Çünkü bizler, dünyayı adaletsiz hale getirenler olarak değil, onu adalet ve sevgiyle dolduranlar olarak hatırlanmak istiyoruz.

  • admin

    Related Posts

    İnsan yaşattığı kadarını yaşar..

    İnsan hayatı, bir dizi deneyim, duygu ve anı ile dolu karmaşık bir yolculuktur. Bu yolculuk, bazen sevinçlerle dolu anlarla süslenirken, bazen de acı ve gözyaşlarıyla dolu olabilir. Ancak unutulmaması gereken…

    İnsanın bir duruşu olmalıdır.

    İnsanın hayatda bir duruşu olmalıdır. İçinde sevgi ve saygının yoğunlaştığı kişiliğe sahip bir bedenin sahibi olmalıdır. Hayat bunu gerektiri, bunun içinde yaşamın içeriği bu olmalıdır. Sevginin sadeliği bedenin güzelliğini duruşun…

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Bunlarada Gözat.

    Çevremize Saygı: Temiz Bir Park, Sağlıklı Bir Toplum

    • 97 views

    İnsanların Acımasızlığı ve Maddiyatın Hayata Etkisi

    • 99 views

    İnsanları anlamak ve sevmek..

    • 123 views

    İnsan yaşattığı kadarını yaşar..

    • 133 views

    Dünya’yı adaletsiz hale getirenler..

    • 118 views

    İnsanın bir duruşu olmalıdır.

    • 119 views